Grace Psikoterapi Merkezine Hoş Geldiniz

Deltanın denize doğru ayrılan her kolunda yemyeşil alüvyonlu ovalar oluşturan nehirler kilometrelerce uzunluktaki yolculuklarında zaman zaman hırçın, zaman zaman sakin akar. Pırıl pırıl köpüklü nehir suları yolculukları sırasında farklı hikayeleri, farklı yaşam beklentileri, farklı duyguları ve farklı uğraşları olan insanların zihnine ve kalbine dokunur. Nehirlerin ilk doğduğu alanlara yakın yerlerde ikamet eden orman köylüleri bu nehirlerin tomruk taşıma gücünden yararlanarak gündelik işlerini yerine getirirler. Bu yolculuğun son durağındaki çiftçiler, hallerinden gayet memnun olarak, bu nehirlerin nimetlerinden yararlanmak için var gücüyle her gün çalışır. Bir fotoğrafçı, doğanın muhteşem ihtişamının hakkını veren bir fotoğraf çekmek için nehir kenarında saatlerce sabırla bekler. Kanocular değişen mevsimlerde, değişen su seviyelerinde ve farklı kürek çekme stilleri ile ancak belirli önlemler alarak, yeterli ve uygun ekipmanlar kullanarak ve yolculuk sırasında belirli kurallara uyarak bu muhteşem yolculuğa eşlik edebilirler. Hareket eden suyun sesini ve rahatlatıcı etkisini en iyi şelale izleyicileri bilir.

Misyonumuz danışanlarımıza; yeni bir terapistle görüşecek olmanın yarattığı potansiyel geriliminin hissedilmediği, tanışma kaygısının hızla dağıldığı, terapiye gelme cesaretinin sözsüz veya sözlü olarak ödüllendirildiği, terapötik süreç boyunca danışanın gereksinimlerinin ve hedeflerinin odak olarak belirlendiği, “konforlu” ve “güvenli” terapötik ortam sunmaktır. Bu misyonu ifade eden kelimelerin İngilizce karşılıklarının baş harflerinin oluşturduğu “GRACE” kelimesini yansıtan “hedefe yönelik” (goal-oriented), “güven verici” (reassurance), koşulsuz kabullenici (acceptance), konfor sağlayıcı (comfort) ve “empatik” (empathy) bir psikoterapi sürecini yaşayabileceğiniz bir psikoterapi merkeziyiz.

Ayrıca, GRACE kelimesinin İngilizce karşılığı olan “zarafet”, “nezaket-incelik”, ve “saygınlık” sözcükleri de psikoterapi merkezimizin hizmet anlayışının vazgeçilmez unsurlarıdır.

Psikoterapiye gitme kararı ilk başta göz korkutucu görünebilir, ancak biz psikoterapiyi kolay ve erişilebilir hale getirdik.

HEDEFE YÖNELİK

Hedefe yönelik bir bireyden bahsettiğimizde, iki şeyi ima ederiz: (1) bireyin fiziksel veya bilişsel olarak bir amaca yönelik eğilimini ve (2) kendi davranışlarını belirlediği hedeflere yönlendirme eğilimini. Psikoterapi bağlamında hedef yönelimi, bireyin arzu ettiği sonuçlara ulaşmasına yardımcı olmayı amaçlayan herhangi bir terapi müdahalesini ve tekniğini ifade eder. Diğer bir deyişle, psikoterapi seansındaki “hedef”, “terapi başarılı olursa danışanın farklı olmak istediği şey” anlamına gelmektedir.

TERAPÖTİK GÜVEN

Terapötik güven, terapist tarafından danışanın yeni sosyal ilişkileri keşfetmesine ve kendi duygularını anlamasına yardımcı olmak ve bu süreçteki kaygısını azaltmak için kullandığı destekleyici bir tekniktir.

Terapötik güven, terapi etkinliğini, diğer bir deyişle, terapinin tedavi edici özelliğini destekleyen en önemli terapi bileşenlerinden biridir. Hatta, bireyin kendine yönelik güven telkin etmesi terapi dışındaki normal yaşamda da işe yaramaktadır. Bilimsel araştırmalar, hayatta bir şeyler ters gittiğinde, kişinin kendisine karşı güven verici, cesaretlendirici ve sevecen bir tutuma sahip olmasının daha yüksek psikolojik dayanıklılıkla ve iyilik haliyle ilişkili olduğunu göstermiştir.

KOŞULSUZ KABUL

Psikoterapide kabul, terapistin danışana karşı yargılayıcı olmayan tutumudur. Bu tutum terapistin danışana saygı duyduğunu ve onu bir birey olarak gördüğünü, dolayısıyla danışanın benzersizliğine değer verdiğini ortaya koymaktadır. Kabul, “koşulsuz olumlu saygı” tekniğinin terapötik karşılığıdır. Koşulsuz olumlu saygı, terapistin bir bireye davranışlarından veya kişisel standartlarından bağımsız olarak gösterdiği özen, kabul ve övgü tutumudur. Carl Rogers’a göre, koşulsuz olumlu saygı, sağlıklı kişilik gelişimi için gerekli bir ön koşuldur ve bireyin benlik duygusu ve ilerleme potansiyeli için faydalıdır.

Koşulsuz olumlu saygı, bir danışanın davranışını kabul etmeyi veya onaylamayı içermez; daha ziyade, danışanın kendi özgür iradesiyle hareket ettiği ve elinden gelenin en iyisini yaptığı fikrine dayanır. Terapist koşulsuz olumlu saygı göstermezse, danışan terapistin şaşırmasına, üzülmesine veya yargılanmasına neden olacağını düşündüğü kendisi hakkında gerçekleri özgürce ifade etmekten kaçınabilir. Bu, terapist-danışan ilişkisine zarar verebilir ve psikoterapi sürecinde danışanın ilerlemesini ve iyileşmesini engelleyebilir.

KONFOR

Psikoterapide “konfor”, danışanın terapistle ortaya çıkan endişeleri ele alırken fiziksel ve duygusal olarak kendini rahat hissetme derecesidir. Psikoterapi sırasında, danışanların kendilerini rahat hissetmelerine yardımcı olmak için çeşitli teknikler kullanılabilir. Kolayca erişilebilen bir park yeri, keyifli bir terapi ofisi, içten bir gülümsemeyle sıcak bir karşılama ve veda, rahat koltuklar, bakımlı canlı bitkiler, duvarlarda sanat eserleri, terapistin bölünmemiş dikkati, etkin dinleme becerisi ve empatik tavrı, terapistin ses tonu ve belki de bir fincan çay veya kahve, bunların hepsi birer konfor sağlayıcı çözümdür.

EMPATİ

Empatinin tek bir uzlaşıya dayalı tanımı olmasa da empati terapi sürecinin başarısı için kilit etkenlerden biridir. Günlük yaşamda sıklıkla “kendini karşındakinin yerine koyma” olarak tanımlanan empatinin psikoterapideki tekniksel anlamı bu tanımın çok ötesindedir. Psikoterapi kuramcıları arasında en kabul edilen empati tanımını yapan Rogers’a göre empati tanımında iki süreç bulunmaktadır: (1) Terapistin, danışanın bakış açısından danışanın düşüncelerini, duygularını ve zorluklarla baş etme yöntemlerini anlama konusundaki hassas yeteneği ve istekliliği, (2) Karşıdakinin özel algısal dünyasına girme, diğer bir deyişle, karşıdaki kişinin de aslında farkında olmadığı onun değişen hislerine yüklediği anlamlara an be an duyarlı olma.

Bu açılardan bakıldığında empatik terapistlerin, bir papağan gibi duyduklarını tekrarlamak yerine, danışanlarının amaçlarını, beklentilerini, sorumluluklarını, seanstaki an be an deneyimlerini ve danışanlarının söylediklerinin dile gelmemiş ince ayrıntılarını ve bu ayrıntıların sonuçlarını kavradığı anlaşılır.

Psikoterapi Ekibimiz

Psikoterapist ekibimiz, Türkiye’nin ve dünyanın prestijli üniversitelerinde klinik psikoloji alanında lisans sonrası eğitimlerini tamamlamış, psikoterapi alanında ve akademide en az 20 yıllık deneyime sahip, uluslararası bilimsel dergilerde çok sayıda makalesi yayınlanmış klinik psikologlardan oluşmaktadır.

Psikoterapist ekibimiz, Etiler-İstanbul’da Türkçe ve İngilizce yüz yüze ya da online psikoterapi hizmeti sunmaktadır.

error: İçeriği kopyalayamazsınız !